The Callisto Protocol korku başyapıtlarından biri olmaya geliyor ve bu sefer bunu nasıl başaracağına dair oldukça heyecan verici detaylar duyuyoruz. Gamescom 2022’de oyundaki “değişken ortam” sistemi hakkında paylaşılan bazı detaylar vardı. Bu, çok gerçekçi bir korkunun anahtarı olabilir.
Oyunun Baş Teknik Sorumlusu Mark James, bu özelliğin hem oyuncuların hem de düşmanların çevre ile etkileşime girmesine izin vereceğini ve yaptıklarına dair bazı ipuçları bırakacağını söylüyor. Bu, etrafınızda olup bitenlerle ilgili her şeyi potansiyel bir ipucuna dönüştürecek. Eğer etrafta sizden kaynaklanmadığını fark ettiğiniz bir değişiklik varsa muhtemelen bir hayli korkutucu olacak.
Örneğin, arkanızda bir düşman varsa, size ulaşmak için havalandırma deliklerinden akıllıca bir yol bulabilir ve yerde kırık bir havalandırma kapağı bırakabilir. Sadece birkaç dakika önce o kapağın orada olmadığını fark ettiğinizde, yaşayacağınız ürpertiyi hayal edebilirsiniz. Başka bir örnek ise karşılaşabileceğiniz cesetler. Bunlar, genellikle yeterince dikkatli olmazsanız, kendinizin de birazdan aynı duruma geleceğini fark edebileceğiniz en iyi işaretler olacaklar.
Bu olaylar, dolaşabileceğiniz her yerde olacak ve oyun, hiçbir şeyden ödün vermeden büyük miktarda veriyi işleyerek tüm bunları anlık olarak yansıtmak için SSD teknolojisine güveniyor. Çoğu oyun, genellikle statik olan devasa açık dünya ortamları oluşturmak için bu imkanları kullanırken The Callisto Protocol bunu tersine çeviriyor. Oyun küçük ve lineer olduğu için geliştiriciler bu teknolojiyi oyunu dinamik ve daha canlı hale getirmek üzere kullanıyor. Buna anlık olarak modellenen akıllı düşman davranışları da dahil. Tüm bu ayrıntılar bize The Callisto Protocol’ün neden muhtemelen bir korku başyapıtı olacağını anlatıyor.