Home Oyun Haberleri Unutulmuş 10 muhteşem oyun serisi

Unutulmuş 10 muhteşem oyun serisi

0
Unutulmuş 10 muhteşem oyun serisi

Popüler olmayan bir oyun serisinin hayranı olmak biraz zor. Sevdiğiniz oyunları her ne kadar çok beğenseniz de eğer o oyunu kimse almıyorsa maalesef stüdyo herhangi bir devam oyunuyla uğraşmak istemiyor. Çoğu kişinin maalesef unutup gittiği 10 muhteşem oyun serisine şöyle bir göz atalım.

Tenchu

Metal Gear Solid’i bir kenara alırsak, Tenchu, 1998 yılında çıkmış bir diğer harika gizlilik oyunu. Devam oyunları olan Tenchu 2 (2000) ve Wrath of Heaven (2003) ise yıldırım gibi piyasaya düşmüşlerdi.

Aradan geçen yıllar boyunca çıkan bir dizi spin-off ve oyunla, Rikimaru ve şirket için işler iyi gidiyordu. Ta ki 2006’da çıkan Tenchu Z işleri bozana kadar. Ağırlıklı olarak solo bir gizlilik deneyimi içeren oyunu çok oyunculu yapmak birinci hataydı, sonra ana seriyle olan bağlantılarını kesmek ise ikinci bir hata oldu.

FromSoftware, Souls serileriyle büyük bir başarı yakalamadan önce Tenchu ile uğraşıyordu. Hayranlar, firmanın bir yapboz oyunuyla ve yalnızca Wii ve PSP’ye özel oyunlarla uğraştıklarını ve oyunu kurtarmak için hiçbir şey yapmadıklarını gördüler. 

Tenchu ölmüş ve gömülmüştü.

Dino Crisis

Oyuncular, Resident Evil ile Jurassic Park karışımı bu oyunu gördüklerinde baya şaşkına dönmüştü. Hayatta kalma ve daha çok aksiyona dayalı bu oyunu gördüklerinde zamanda yolculuk gibi neredeyse bütün saçmalıklara açıklardı. Peki Capcom’un bu seri için atabileceği en mantıklı adım neydi?

Tabii ki, uzaydı! 

Eğer ki doğru yapılsaydı muhteşem olabilirdi. İkinci oyundaki gibi zaman yolculuğu yapabilseydiler, Capcom Dead Space’in formülünü ele geçirip onları yenebilirlerdi.

Gerçeğe dönecek olursak, Dino Crisis 3, diğer oyunlarına pek de benzemiyordu. Bir Capcom hayatta kalma korkusunun tüm özelliklerine ve hantal kamera sistemine sahipti ancak sadece bir isimden ibaret devam oyunu olarak kaldı.

İlk iki oyundaki olaylarla herhangi bir bağlantısı yoktu, garip bir dövüş ve son derece gereksiz çok çabuk unutabilir bir hikâyeye sahipti. En korkunç şey ise, oyunda dinozor yoktu! Dino Crisis adlı bir oyunda dinozor yoktu, ne kadar korkunç bir şey düşünebiliyor musunuz?

Zone Of The Enders

Kısaydı, ama çok çok daha iyi bir şeyin yolunu açtı, The 2nd Runner. İlk oyunun görselleri normal olsa da 2nd Runner daha çok anime ve parçacık efektleri stiline doğru yaklaştı. Güzel görünüyordu fakat hepsi bu değildi. Ayrıca, şaşırtıcı derecede uzun bir hikayesi vardı ve de içine girdiğinizde güzel olan bir dövüş sistemi. 

Ne yazık ki, aşırı dövüş içeren bir robot oyunu “milyonlarca satacak” anlamına gelmiyordu. O yıl Japonya çok satanlar listesinin çok gerisindeydi.

Deus Ex

Deus Ex, anlatısal oyun tasarımında bir ölçüt olarak kabul edilir. Bugünün şartlarına bakacak olursak birazcık zor ama 22 senelik bir oyun olduğunu unutmamak gerekir. “Aptalca” olarak nitelendirilen bir devam oyunundan sonra seri, 2011’de Deus Ex: Human Revolution olarak tekrar geri döndü.

Human Revolution’a benzer ve daha yeni bir teknoloji kullanılarak Mankind Divided 2016 için duyurulmuştu. Ancak hayranlar ve eleştirmenler bu oyunu bir devam oyunu olarak değil de Human Revolution için çıkmış bir genişletme paketi olarak gördüler.

Bir devam oyunu için keşfedilebilecek çok az alan ve tek bir boss savaşıyla, hayal kırıklığı yaratan bir oyun oldu ve Square Enix maalesef bu seriyi rafa kaldırdı.

Alone In The Dark

Resident Evil konsollarda popüler olmadan önce, Edward Carnby 1992’te ortalıkta dolanıyordu. Üstelik çok da iyiydi ve 21. yüzyıla girmeden 3 adet başarılı devam oyunu çıkarmıştı.

Daha sonra, tekrardan ilgi toplamak için oyunculara New Nightmare devam oyununu verdi. Kötü değildi fakat çokça Resident Evil ve Silent Hill esintileri alıyordunuz. Ardından 2008’te çıkan daha az korku daha çok aksiyon içeren oyunu geldi ve maalesef kötüydü. Ne yazık ki, 2015 yılında Illumination ile geri geldi ve serinin biteceğinin habercisi oldu. 

Breath Of Fire

Breath of Fire her zaman sevilen bir seri olarak akıllarda kalmıştır. Teknik açıdan herhangi bir devrim yaratmadı ama sağlam girişler yaptı. 1993’te SNES’te başlayan, herkesin bildiği standart sıra tabanlı bir fantezi serisiydi.

Sonra Dragon Quarter geldi ve Ryu’nun ölüm fermanını imzaladı. Breath of Fire’dan çok uzaklaşmıştı ve bu nedenle seriyi öldürdü.

Def Jam

İlk Def Jam oyunu Vendetta, 2003’teki ilk çıkışında yeni bir oyundu ve bu yüzden gelgitleri oldu. Normalde EA’in bu oyunu bırakmasını beklerdik. Neyse ki bırakmadılar ve Def Jam: Fight for NY oyununu sadece ilk oyun çıkışından bir yıl sonra piyasaya sürdüler. Oldukça riskli bir hareketti ama karşılığını da aldılar.

Neredeyse iki milyon kopya sattılar ve 2004 yılında Gamespot’un “En iyi Dövüş Oyunu” ödülüne bile aday gösterdiler. Street Fighter, Tekken ve Mortal Kombat’ın olduğu bir dünyada oldukça etkileyici.

Tabii ki, oyuncular yeni nesil bir versiyonda daha fazlasını ve daha iyisini istediler. Bunun yerine hayranlara ICON verildi fakat Fight for NY cazibesini ve temposunu tutturamadılar. Böylece bir serinin daha sonu geldi.

Syphon Filter

Gabe Logan 1999 yılında Syphon Filter’ı sunduğunda oyunun kapak resmine bakarak ona bir aksiyon oyunu demek kolay olurdu. Ancak kitapları kapaklarına göre yargılamamak gerekir çünkü Konami bir yıl önce çıkardığı Metal Gear Solid’e ithafen mükemmel bir casusluk oyunuyla çıka gelmişti.

Ardından PS 2’ye iki devam oyunuyla geldi fakat beklenildiği gibi değildi. The Omega Strain oyunculardan “eh işte” geri dönüşleri almıştı. Metal Gear Solid oynayıp Solid Snake olmamak kadar saçma bir fiyaskoydu. Dark Mirror önceki oyunlardaki gibi o sihri yakalamak istedi ancak o sihir çoktan kaybolmuştu.

Logan Shadow’u ilk PS 2’ye getirmeyip PSP’ye getirmek bu serinin intiharı olmuştu.

Ninja Gaiden 

Açıkça söylemek gerekirse Ninja Gaiden oldukça zor bir oyundu, hatta Souls serisinden bile zordu. Kırılan tüm kontrolcülere rağmen güzel bir hack and slash aksiyon platform oyunu oldu. 2008’deki devam oyunu Ninja Gaiden 2 daha iyi görünen ama halen zor olan, serideki bir sonraki adımdı. Maalesef, Terminatör, Geleceğe Dönüş ve Örümcek Adam serilerinde olduğu gibi 3. oyun kötü çıkmıştı. 

Ninja Gaiden 3, serinin en iyi yaptığı şeyi, yani zorluğu kaldırıp oyunu biraz daha kolay hale getirerek hayranlarını üzmüştü. Belki son Master Collection bir devam oyunun habercisi olabilir ancak bu pek olası gözükmüyor.

Splinter Cell

Başlamadan önce, biliyoruz ki remake sürümü yapılacak.

Ancak hayranlar remake sürümünün geleceğini öğrenmeden önce seri 2013’te çıkan Blacklist ile uykuya dalmıştı. Bu nedenle oyuncular, Engineers’ı durdurduktan sonra Fisher’ı nelerin beklediğini asla göremeyebilirler. Aslında Blacklist’in çok yüksek bir puan almasına rağmen serinin bu duruma gelmesi çok yazık. Gizlilik daha akıcıydı ve aksiyon biraz daha fazla kullanıldı. Hayranların istediği şey bu olmalıydı, herkesin sevebileceği güzel bir karışım.

Maalesef, Blacklist hayranları memnun etmemişti. Belki de Conviction’ın son derece kötü tadı devam ediyordu ya da hayranlar Chaos Theory 2’yi bekliyorlardı.

Her iki durumda da Ubisoft 3 milyon kopya satarak beklenilen satış miktarının gerisinde kalmıştı. Bu satış miktarı, seriyi dokuz yıl boş bıraktı.